müştemilat

Tarihi:

müştemil [ Hoca Sa'deddin Ef., Tacü't-Tevârih, 1574]
kemāl-i vüsˁatinde nice mevāzıˁ-ı teferrüc-i cāy-i dilkeşi müştemil [geniş arazisinde nice gönül çelici seyran yeri barındıran] Yeni Osmanlıca: müştemelāt [ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876]
müştemelāt: Hāne levāhıkı, feriye binaları [bina eklentileri]. [ Şemseddin Sami, Kamus-ı Türki, 1900]
müştemelāt: (Sıfat suretinde mimin kesriyle istimali galattır ['müştemilat' şeklinde kullanılması yanlıştır].)

Köken:

Arapça şml kökünden gelen muştamal مشتمل z "içerilen, kapsanan, barındırılan, şümulüne alınan" sözcüğünden +āt ekiyle türetilmiştir. Arapça sözcük Arapça şamala شَمَلَ z "kucakladı, kapsadı" fiilinin muftaˁal vezninde (VIII) edilgen fiil sıfatııdır.

Description:

Müştemil "kapsayan", müştemel "kapsanan" demektir. "Bina teferruatı" anlamında şüphesiz ikincisi kastedilmektedir.