kılçık

Tarihi:

Eski Türkçe: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073]
kıltık [[başta bulunan kepek]] [ anon., Kitabü'l-İdrak Haşiyesi, 1402 yılından önce]
kılçık Çağatayca: [ Babürname, 1530]
Hindustan balıġlarınınġ küşti [eti] lezīz bolur idi ve kıltığı bolmas

Köken:

(NOT: Eski Türkçe kıltık "saç kepeği veya kılçık" sözcüğü ile eş kökenlidir. ) Eski Türkçe sözcük Eski Türkçe kıl sözcüğünden Türkiye Türkçesinde +çUk ekiyle türetilmiştir.