el1

Tarihi:

Eski Türkçe: [ Orhun Yazıtları, 735]
Oŋ Totok yurçın yaraklıg eligin tutdı [Wang Totok'un kayınbiraderini silahlı eliyle tuttu] Türkiye Türkçesi: [ Meninski, Thesaurus, 1680]
el ele virmek, el urmak, el çekmek, el değirmeni, elde değül, elden çikmak, elden komak, elinden iş gelmek, ele getürmek, ele virmek, eli altında (...) elleşmek Türkiye Türkçesi: [ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876]
elverişli, el üstünde tutmak, elde etmek, ele gelmek, ele geçmek Türkiye Türkçesi: [ Şemseddin Sami, Kamus-ı Türki, 1900]
el pençe: divan duran, hizmete amade.

Köken:

Eski Türkçe elig "el" sözcüğünden evrilmiştir. Eski Türkçe sözcük Eski Türkçe al- fiilinden Eski Türkçe +I(g) ekiyle türetilmiştir.