DÖNDE BİR BAK YAVUZ'a (yatağını toprağa seren padişah!)

Yüzün kızarmazsa şayet, dönde bir bak Yavuz'a,
Sıcak çöllerde kavrulurken O, bizse girdik havuza,
Hem sevip hem övündük, ecdad gezdi balkanlarda,
Hep beraber dövünduk, zira gezdik balkonlarda.

Benim şanlı sultanım, fethe erdi Mısırda,
Cihanlara hükmetsede, yaşamadı kasırda.
Bir mubarek sefer icin, geçti çölü yürüyerek,
Benliğini unutmadı, gururlanıp çürüyerek.

Anadolu onun için, küçücük bir dar yer idi,
Dünya bir sultana çok, ikisine az der idi.
İmkansız seferlerde bile, hep zafere erdi,
Asıl toprağa yatağını, serdiğinde muzafferdi.

Destanların o kadar yeniki, sanki daha dün gibi,
Hatıran taptazedir, sanki yeni öldün gibi.
Ötelerden mahzun bakar, sanki yüzün solgun gibi,
Atını sürdüğün topraklar, şimdi bize yabancı gibi.

Milletçe hayıflandık, hâlî pür melâlimize,
SELİM'in kalkta bir bak, şu perişan hâlimize.
Işığınla hükmetmistin, sen karanlık asırlara,
Bize gelince, boyun eğdik, sırça saray, kasırlara.

Özcan Öztürk, mayıs 2024